Türkçe Anlamı:
Rabbinizin mağfiretine ve takva sahipleri için hazırlanmış olan ve eni göklerle yer kadar olan cennete koşun.
Onlar kendilerine zulmettikleri vakit sana gelip de Allah ’tan mağfiret dileselerdi onlara peygamber (leri olan sen) de mağfiret isteyiverseydin elbette Allah’ı tevbeleri hakkıyla kabul edici, çok esirgeyici bulacaklardı.
Ve Allah’tan mağfiret iste. Çünkü Allah çokyarlığayıcı, çok esirgeyicidir.
Kim bir kötülük yapar, yahud nefsine zülmeder de sonra Allah ’tan mağfiret isterse o, Allah’ı çok yarlığayıcı, çok esirgeyici bulur.
Fakat yaptığı o haksız hareketinden sonra tevbe (ve rücû) eder, kendisini düzeltirse şüphesiz ki Allah onun tevbesini kabul eder. Çünkü Allah, çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir.
İşte onlar (böyle), Allah’ın onları affedeceğini umabilirler. Allah çok affedici, çok yarlığayıcıdır.
“Hâlâ Allah’a dönüp O’nun mağfiretini istemiyecekler mi onlar?
Allah çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir.
O vakit sen Allah’tan bir esirgeme sayesindedir ki onlara yumuşak davrandın. Eğer (bilfarz) kaba, katı yürekli olsaydın onlar etrafından her halde dağılıp gitmişlerdi bile. Artık onları bağışla, (Allah ‘tan da) günahlarının yarlığanmasını iste. İş hususunda onlarla müşavere et. Bir kere de azmettin mi artık Allah’a güvenip dayan. Çünkü Allah kendine güvenip dayananları sever.
Sonra insanların (elbirlik) döndüğü yerden siz de dönün. Allah ’tan (günahlarınızı) mağfiret (buyurmasını) isteyin. Şüphesiz ki Allah çok yarlığayıcı, hakkıyle esirgeyicidir.
Sabredenler, (imanlarında) gerçek olanlar, (Allah’a) itaatla boyun eğenler, infak edenler, seherlerde Allah’tan mağfiret isteyenlerdir.
(Yakub) ‘Sizin için Rabbime sonra istiğfar ederim. Hakikat şudur ki O, çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir. ’ dedi.
Ve çirkin bir günah işledikleri, yahut nefislerine zulmettikleri vakit Allah ’ı hatırlıyarak hemen günahlarının yarlığanmasını isteyenlerdir. Günahları Allah’tan başka kim yarlığar? Bir de onlar işledikleri (günah) üzerinde bilip dururlarken ısrar etmeyenlerdir.
Rabbinizden mağfiret dileyin. Sonra O’na tevbe ile rücû edin. Çünkü Rabbim çok esirgeyendir, (mü’minleri) çok sevendir.
(Habibim) kullarıma haber ver ki, hakikaten ben, (evet) ben, yarlığayıcı, kemâliyle esirgeyiciyim.
İçinizden kim bilmeyerek bir fenalık yapıp da sonra arkasından tevbe etmiş ise şüphesiz ki O, çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir.
Halbuki sen içlerinde iken (habibim) Allah onları azablandırıcı değildi. Onlar istiğfar ederlerken de Allah yine onları azablandırıcı değildir.
Ve ta ki Rabbinizden mağfiret isteyin, sonra (ihlâsla) O’na dönün ki sizi adı konmuş (tayin ve takdir edilmiş) bir müddete kadar güzel nimetleri ile faidelendirsin. Her fazilet sahibine kendi fazlu keremini versin. (Habibim onlara de ki:) Eğer (iman)dan yüz çevirirseniz ben sizin başınıza (gelecek) büyük bir günün azabından korkarım.
Ey kavmim, Rabbinizden mağfiret isteyin. Sonra yine O’na tevbe (ve rücû) edin ki üstünüze gökten bol bol (feyzini) göndersin. Kuvvetinize daha fazla kuvvet katsın. Günahkârlar olarak yüz çevirmeyin.
Binaenaleyh, (fırsat elde iken) şu: ‘Allah’tan başka hiçbir tanrı yoktur’ hakikatini bil. Hem kendinin, hem erkek mü’minlerle kadın mü’minlerin günâhının yarlığanmasını iste. Allah dolaştığınız yeri de bilir, barındığınız yeri de.
Gökler nerde ise tepelerinden çatlayacaklar. Melekler Rablerine hamd ile tesbih ediyorlar. Yerdeki kimselerin de yarlığanmalarını istiyorlar. Gözünüzü açın, şüphesiz Allah, O, çok yarlığayıcıdır, çok esirgeyicidir.
İçlerinde iman edib de iyi iyi amel (ve hareket)te bulunanlara Allah hem mağfiret, hem büyük mükâfaat va’d etmiştir.
Şimdi sen (habibim) sabret. Çünkü Allah’ın va’di gerçektir. Günahının yarlığanmasını iste. Akşam, sabah Rabbini hamd ile (tenzih ve) tesbih et.
(Habibim) de ki: Ben ancak sizin gibi bir insanım. (Yalnız) bana şu vahyolunuyor: Sizin tanrınız ancak bir tek tanrıdır. Onun için hepiniz O’na doğrulun. O’ndan mağfiret isteyin. Vay hâline O Allah’a ortak tanıyanların.
(Salih) dedi ki: Ey kavmim, niçin iyiden (ve güzelden) evvel çarçabuk kötüyü istiyorsunuz? Allah ‘tan yarlığanmanızı istemeli değil misiniz? (Böyle yaparsanız) olur ki esirgenirsiniz.
De ki: Ey kendilerinin aleyhinde (günahda) haddi aşanlar, Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz. Çünkü Allah bütün günahları yarlığar. Şüphesiz ki O, çok yarlığayıcıdır, çok esirgeyicidir.
Dedi ki: ‘Rabbim, ben cidden kendime yazık ettim. Artık beni yarlığa. ’ Bunun üzerine (Allah) onu yarlığadı. Çünkü O, çok yarlığayıcı, çok esirgeyici olanın tâ kendisidir.
(Bununla beraber) şüphesiz ki ben tevbe ve îman edenleri, iyi amel (ve harekette) bulunanları, sonra da doğru yolda (ölünceye kadar) sebat gösterenleri elbette çok yarlığayıcıyım.
(İbrahim şöyle) dedi: Üstüne selâmet. Senin için Rabbine istiğfar edeceğim. Çünkü O, bana çok lütüfkârdır.
(Bundan) sonra (şunu bil ki,) senin Rabbin bir cehalet yüzünden kötülük yapıp da sonra bunun ardından tevbe ve islâhı nefs edenlerin hiç şüphesiz lehindedir. Hakikat, senin Rabbin, (bu hallerin) arkasından elbette çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir
O halde bazı işleri için senden izin istedikleri zaman sen de onlardan dilediğin kimseye destur ver ve kendileri için Allah’tan mağfiret iste. Çünkü Allah çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir.
Allah’ın sizi yarlığamasını sevmez misiniz? Allah çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir.
önden nefisleriniz için ne hayır gönderirseniz onu Allah’ın nezdinde bulursunuz. Hem bu daha hayırlı, sevapça daha büyük olmak üzere. Allah’tan mağfiret isteyin. Şüphesiz ki Allah (mü’minleri) çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir.
Seher vakitlerinde de onlar istiğfar ederlerdi.
Hemen Rabbini, hamd ile tesbih (ve tenzih) et. O’nun yarlığamasını iste. Şüphesiz ki O, tevbeleri çok kabul edendir.
Allah size kendinden bir yarlığama ve bir bolluk va’d ediyor. Allah (ihsanı) geniş olan, (her şeyi) hakkiyle bilendir.
Rabbinizden mağfirete ve genişliği yerle göğün eni kadar olan, Allah ’a ve Peygamberine iman edenler için hazırlanmış bulunan cennete (ulaşmak) için yarış yapıp kazanın. İşte bu, Allah ’ın fazlü keremidir ki onu kime dilerse ona verir. Allah, büyük fazl (u inayet) sahibidir.
Kur’an’da istiğfara ait birçok âyetler mevcuttur. Biz bunların 36 tanesini sıralamış bulunuyoruz. Maksadımız Cenab-ı Hakk’ın mağfiretinin sonsuzluğunu belirtmektir. Çünkü O çok affedici ve çok mağfiret edicidir. O’nun mağfiretine ulaşmayan kimse daima perişandır. Dünyası da âhireti de haraptır.
Mağfiret istemek bizden, bağışlamak Allah’tandır. Şair bu hususta şöyle bir beyit söylemiştir:
Ey insan, hem günah işlersin, hem de Rabbim affeder, mağfiret eder, dersin. Doğrusun fakat, Allah istediğine mağfiret eder.
Rabbin mağfiret ettiği gibi rızık vermektedir. Niçin her ikisini müsavi tutmuyorsun? Rabbim beni mağfiret eder diye kendini oyalıyorsun. Halbuki seni mağfiret edeceğini vaad etmemiştir. Fakat sana rızık vereceğini vaad etmiştir.
Hz. Allah kullarına rızık vereceğini Kur’ân’da vaad etmiştir, fakat cennet vereceğini kimseye vaad etmemiştir.
Öyle ise, Rabbimizin mağfiretini gece gündüz isteyelim, O’na yalvarıp yakaralım.
Yoksa boşu boşuna “Rabbim beni mağfiret eder” demek suretiyle kendimizi aldatmayalım. Allah ne aldananı, ne de aldatanı sevmez.
İlk Yorumu Siz Yapın